dedicate life
:
hayatını adamak
devote life
:
hayatını adamak
dominate life
:
hayatına hakim olmak
end life
:
yaşamı sonlandırmak
endanger life
:
hayatı tehlikeye atmak
enjoy life
:
hayatın tadını çıkarmak | yaşam sürmek
enrich life
:
hayatı zenginleştirmek
give life
:
hayat vermek
have life
:
hayatım var
jeopardize life
:
hayatı tehlikeye sokmak
lead life
:
yaşam sürmek
live life
:
hayatı yaşamak
lose life
:
hayatını kaybetmek
prolong life
:
ömrünü uzatmak
protect life
:
yaşamı korumak
rebuild life
:
tekrar hayat kurmak
risk life
:
hayatı riske atmak
save life
:
hayat kurtarmak
spare sb's life
:
birinin hayatını bağışlamak
spend life
:
hayat sürdürmek
start life
:
hayata başlamak
take life
:
can almak
threaten life
:
hayatı tehlikeye atmak
daily life
:
günlük yaşam
active life
:
hareketli hayat
academic life
:
akademik hayat
adult life
:
yetişkin hayatı
aquatic life
:
deniz yaşamı
charmed life
:
Büyüleyici hayat
civic life
:
sivil yaşam
cultural life
:
kültür hayatı
day-to-day life
:
günlük yaşam
difficult life
:
zor hayat
happy life
:
mutlu hayat
healthy life
:
sağlıklı yaşam
human life
:
insan hayatı
intelligent life
:
zeki yaşam
later life
:
sonraki yaşam
lonely life
:
yanlız hayat
long life
:
uzun ömür/dayanırlık
marine life
:
deniz hayatı
miserable life
:
sefil yaşam
modern life
:
modern hayat
normal life
:
normal hayat
ordinary life
:
sıradan hayat
past life
:
geçmiş yaşam
personal life
:
özel hayat
political life
:
siyaset hayatı
previous life
:
önceki yaşam
private life
:
özel hayat
professional life
:
iş hayatı
real life
:
gerçek hayat
rural life
:
kırsal yaşam
secret life
:
gizli hayat
sheltered life
:
korunaklı hayat
short life
:
kısa hayat
social life
:
sosyal hayat
urban life
:
şehir hayatı
whole life
:
tüm hayat
wonderful life
:
harika hayat
working life
:
iş hayatı
easy life
:
rahat yaşam
full life
:
hayat dolu
next life
:
ahiret
early life
:
yaşamın başları
entire life
:
tüm yaşam
future life
:
gelecek yaşam
eternal life
:
ebedi yaşam
domestic life
:
ev hayatı
economic life
:
ekonomik yaşam
everyday life
:
gündelik yaşam
fulfilling life
:
tatmin edici hayat
everlasting life
:
sonsuz hayat
extraterrestrial life
:
dünya dışı yaşam
contemporary life
:
çağdaş yaşam
cling to life
:
hayata sarılmak/bağlanmak
restore to life
:
hayata dönmek
prosperous life
:
müreffeh hayat
life boat
:
flika
life expectancy
:
ömür | yaşam süresi/beklentisi
life assurance
:
hayat sigortası
maintain life
:
hayatı sürdürmek
support life
:
yaşam barındırmak
short life expectancy
:
kısa ömür
way of life
:
yaşam tarzı
lead a normal life
:
normal bir hayat sürmek
life imprisonment
:
müebbet hapis cezası
life cycle
:
yaşam döngüsü
plant life
:
bitki yaşamı
shelf life
:
raf ömrü
life support
:
yaşam desteği
quality of life
:
yaşam kalitesi
sustain life
:
hayatı sürdürmek
life long
:
ömür boyu
life long prison
:
ömür boyu hapis
bachelor life
:
bekâr hayatı
life jacket
:
can yeleği
Jewish way of life
:
Yahudi yaşam tarzı
rescue life
:
hayat kurtarmak
have a sheltered life
:
korunaklı yaşam sürmek
lead a sheltered life
:
korunaklı yaşam sürmek
life preserver
:
can yeleği
later in life
:
hayatının ilerleyen zamanlarında
family life
:
aile hayatı
a life of crime
:
suç hayatı
life story
:
hayat hikayesi
true-life story
:
gerçek hayat hikayesi
life after death
:
ölümden sonra yaşam
life path
:
yaşam yolu
work-life balance
:
iş yaşam dengesi
Daha az gör