![Living [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Living [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
Living ne demek?
Living ne demek? Living ne anlama gelir? Living İngilizce örnek cümle. Living eş anlamlıları.
yaşamak
hayatta olmak, ikamet etmek, oturmakLiving (v) ingilizce örnek cümle
People who live in big cities are not entirely happy.
Büyük şehirlerde yaşayan insanlar tamamen mutlu değiller.
They live on a small island off the coast of Greece.
Yunanistan açıklarında küçük bir adada yaşıyorlar.
Sea turtles can live from 70-80 years.
Deniz kaplumbağaları 70-80 yıl arası yaşayabilir.
About 1 billion people live in Africa today.
Bugün Afrika'da yaklaşık 1 milyar insan yaşıyor.
Living (v) Eş anlamlıları
inhabit (v) : yaşamak
occupy (v) : yer kaplamak, işgal etmek
reside (v) : ikamet etmek
dwell (v) : ikamet etmek
stay (v) : kalmak
dwell (v) : ikamet etmek
reside (v) : ikamet etmek
inhabit (v) : yaşamak
abide (v) : katlanmak, ikamet etmek
