He is in the living room.
O oturma odasında.
Please come into the living room.
Lütfen oturma odasına gelin.
The dining room and living room are connected to the kitchen.
Yemek odası ve oturma odası mutfağa bağlanır.
The living room window is dirty.
Oturma odası penceresi kirli.
Coffee tables have been the centrepieces of our living rooms for hundreds of years now.
Sehpalar, yüzlerce yıldır oturma odalarımızın en önemli parçalarıdır.
The children were sitting on the sofa in the living room.
Çocuklar oturma odasında kanepede oturuyorlardı.