fairly long
:
oldukça uzun
long enough
:
yeterince uzun
excessively long
:
aşırı uzun
long absence
:
uzun süreli devamsızlık
long answer
:
uzun cevap
long association
:
uzun ilişki
long ball
:
uzun atış / vuruş
long beak
:
uzun gaga
long campaign
:
uzun kampanya
long chain
:
uzun zincir
long claw
:
uzun pençe
long delay
:
uzun gecikme
long description
:
uzun tanım/ açıklama
long distance
:
uzun mesafe
long drought
:
uzun süreli kuraklık
long duration
:
uzun süreli
long experience
:
uzun/çok deneyim
long flight
:
uzun uçuş
long hair
:
uzun saç
long history
:
uzun tarih
long hour
:
uzun saat
long interval
:
uzun aralık
long job
:
uzun iş
long journey
:
uzun yolculuk
long jump
:
uzun atlama
long leg
:
uzun bacak
long life
:
uzun ömür/dayanırlık
long lifetime
:
uzun hayat (süresi)
long list
:
uzun liste
long march
:
uzun yürüyüş
long pause
:
uzun duraklama
long period
:
uzun dönem
long process
:
uzun süreç
long résumé
:
uzun/kapsamlı özgeçmiş
long range
:
uzun menzil
long recession
:
uzun süren gerileme
long residence
:
uzun bir zaman için/uzun süre ikamet
long river
:
uzun nehir
long route
:
uzun yol
long run
:
uzun dönem/vade
long section
:
uzun bölüm
long series
:
uzun seri
long speech
:
uzun konuşma
long standing
:
uzun süreli
long stretch
:
uzun streç
long strip
:
uzun ve dar parça/şerit
long struggle
:
uzun mücadele
long tail
:
uzun kuyruk
long term
:
uzun vade/süre
long time
:
uzun zaman
long tongue
:
uzun dil
long tradition
:
eski gelenek
long trip
:
uzun gezi
long view
:
uzun görüş/bakış
long wait
:
uzun bekleyiş
long war
:
uzun süren savaş
long way
:
uzun yol
long week
:
uzun hafta
long weekend
:
uzun hafta sonu
seem long
:
uzun görünmek
long established
:
köklü
long before
:
...dan uzun zaman önce
long period of time
:
uzun zaman
live long
:
uzun yaşamak
long term memory
:
uzun süreli bellek
life long
:
ömür boyu
life long prison
:
ömür boyu hapis
long distance relationship
:
uzun mesafe ilişki
long distance runner
:
uzun mesafe koşucusu
Daha az gör