long-term effect
:
uzun süreli etki
long-term employment
:
uzun süreli istihdam
long-term evolution
:
uzun vadeli evrim
long-term exposure
:
uzun süreli maruz kalma
long-term future
:
uzun vadeli gelecek
long-term gain
:
uzun vadeli kazanım/kâr
long-term goal
:
uzun vadeli hedef
long-term growth
:
uzun vadeli büyüme
long-term health
:
uzun süreli sağlık
long-term illness
:
uzun süreli hastalık
long-term impact
:
uzun vadeli etki
long-term implication
:
uzun vadeli etki
long-term improvement
:
uzun vadeli gelişme
long-term insurance
:
uzun vadeli sigorta
long-term interest
:
uzun vadeli çıkar, faiz
long-term investment
:
uzun vadeli yatırım
long-term loss
:
uzun vadeli kayıp
long-term loyalty
:
uzun vadeli sadakat
long-term memory
:
uzun süreli bellek
long-term monitoring
:
uzun süreli izleme
long-term outcome
:
uzun vadeli sonuç
long-term plan
:
uzun vadeli plan
long-term planning
:
uzun vadeli planlama
long-term potential
:
uzun vadeli potansiyel
long-term prediction
:
uzun vadeli tahmin
long-term problem
:
uzun vadeli problem
long-term profitability
:
uzun vadeli karlılık
long-term prospect
:
uzun vadeli beklenti
long-term prosperity
:
uzun vadeli zenginlik
long-term reduction
:
uzun süreli azalma
long-term relationship
:
uzun süreli ilişki
long-term side effect
:
uzun süreli yan etki
long-term solution
:
uzun süreli çözüm
long-term stability
:
uzun vadeli istikrar
long-term success
:
uzun vadeli başarı
long-term support
:
uzun süreli destek
long-term target
:
uzun vadeli hedef
long-term threat
:
uzun vadeli tehdit
long-term unemployed
:
uzun süreli işsiz
long-term unemployment
:
uzun süreli işsizlik
long-term use
:
uzun süreli kullanım
long-term view
:
uzun vadeli/dönemli/süreli görüş
long-term vision
:
uzun vadeli görüş
Daha az gör
![Long-term [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Long-term [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
