We look forward to working more closely with you in the future.
Gelecekte sizinle daha yakından çalışmayı dört gözle bekliyoruz.
The couple will not look forward to returning to their routine lives after they leave the Bahamas.
Çift, Bahamalar'dan ayrıldıktan sonra rutin hayatlarına geri dönmek için sabırsızlanmayacak.
I have always enjoyed your writing and look forward to continuing to do so.
Yazınızdan her zaman keyif aldım ve böyle de devam etmesini dört gözle bekliyorum.