Don't worry, it doesn't matter at all.
Endişelenme, hiç önemi yok.
It doesn't matter where you go in Holland, you'll see windmills.
Hollanda'da nereye giderseniz gidin, yel değirmenleri görürsünüz.
It's rather a personal matter.
Bu daha çok kişisel bir mesele.
Could we reach a consensus on this matter? Let's take a vote.
Bu konuda bir fikir birliğine varabilir miyiz? Bir oylama yapalım.
Happiness in marriage is entirely a matter of chance.
Evlilikte mutluluk tamamen bir şans meselesidir.
Jude avoided making any comment on the matter.
Jude konuyla ilgili herhangi bir yorum yapmaktan kaçındı.
We should deal with this matter without delay.
Bu konuyu gecikmeden ele almalıyız.
Atoms are often described as the basic unit of matter.
Atomlar genellikle maddenin temel birimi olarak tanımlanır.