The television program is designed to educate and not merely to entertain.
Televizyon programı eğitmek için tasarlanır, sadece eğlendirmek için değil.
We feared he was very sick, but it was merely a bad cold.
Çok hasta olduğundan korktuk, ama sadece kötü bir soğuktu.
She is not merely beautiful but bright.
O sadece güzel değil, zekidir.
The ecologist warned us that petroleum was not merely a blessing but also a curse.
Ekoloji uzmanı bizi petrolün sadece bir nimet değil aynı zamanda bir lanet olduğu konusunda uyardı.
The transformation of Britain from a merely agricultural country into a predominantly industrial one was of a revolutionary nature.
İngiltere'nin sadece tarımsal bir ülkeden ağırlıklı olarak endüstriyel bir ülkeye dönüşümü, devrimci niteliktedir.
You should never look down on a person merely because he is poor.
Bir insanı asla sadece fakir olduğu için küçük görmemelisin.
Merely to breathe does not mean to live.
Sadece nefes almak yaşamak anlamına gelmez.