natural balance
:
doğal denge
natural barrier
:
doğal bariyer
natural beauty
:
doğal güzellik
natural bent
:
doğal yetenek
natural catastrophe
:
doğal felaket
natural charm
:
doğal çekicilik
natural check
:
doğal kontrol
natural childbirth
:
normal doğum
natural compound
:
doğal bileşik
natural consequence
:
doğal sonuç
natural course
:
doğal gidişat
natural curiosity
:
doğal merak
natural curve
:
doğal kıvrım
natural cycle
:
doğal döngü
natural disaster
:
doğal felaket
natural ecology
:
doğal ekoloji
natural environment
:
doğal çevre/ortam
natural expression
:
doğal ifade
natural flow
:
doğal akış
natural force
:
doğal güç
natural forest
:
doğal orman
natural gas
:
doğal gaz
natural gift
:
doğal yetenek
natural habitat
:
doğal yaşam alanı
natural hazard
:
doğal tehlike
natural inclination
:
doğal eğim
natural ingredient
:
doğal içerik
natural instinct
:
doğal içgüdü
natural language
:
doğal dil
natural light
:
doğal ışık
natural material
:
doğal madde
natural occurrence
:
doğal oluşum
natural order
:
doğal düzen
natural phenomenon
:
doğal olgu
natural philosophy
:
doğa felsefesi
natural population
:
doğal nüfus
natural process
:
doğal süreç
natural product
:
doğal ürün
natural reaction
:
doğal reaksiyon
natural remedy
:
doğal ilaç/çözüm
natural resource
:
doğal kaynak
natural right
:
doğuştan gelen hak
natural scenery
:
doğal manzara
natural science
:
doğa bilimi
natural scientist
:
doğa bilimci
natural selection
:
doğal seçilim
natural setting
:
doğal ortam
natural source
:
doğal kaynak
natural speech
:
doğal / normal konuşma
natural state
:
doğal hal
natural substance
:
doğal madde
natural sugar
:
doğal şeker
natural supplement
:
doğal takviye
natural surroundings
:
doğal çevre
natural talent
:
doğal yetenek
natural target
:
doğal hedef
natural uranium
:
doğal uranyum
natural variation
:
doğal değişim
natural vegetation
:
doğal bitki örtüsü
natural wonder
:
doğa harikası
natural world
:
doğal yaşam
natural conditions
:
doğa koşulları
natural history
:
doğa tarihi
natural law
:
doğa kanunu
natural formation
:
doğal oluşum
natural endowment
:
doğuştan gelen yetenek
natural treatment
:
doğal tedavi
natural pearl
:
doğal inci
natural shelter
:
doğal sığınak
natural disturbance
:
doğal felaket
Daha az gör