Effects of sleep deprivation on the brain can be easily noticed by the doctors.
Uyku yoksunluğunun beyindeki etkileri doktorlar tarafından kolayca fark edilebilir.
We are all very good at noticing our negative qualities.
Hepimiz olumsuz niteliklerimizi fark etme konusunda çok iyiyiz.
You must keep the plan secret until someone notices it.
Birisi fark edene kadar planı gizli tutmalısınız.
He didn't notice the small video camera above the traffic signal.
Trafik işaretinin üzerindeki küçük video kamerayı fark etmedi.
A notice about the next meeting was posted on the door.
Kapıda bir sonraki toplantı hakkında bir ilan yapıştırıldı.
The tenant received two month's notice.
Kiracı iki ayın ihtarını aldı.
Prices are subject to change without notice.
Fiyatlar haber verilmeden değiştirilebilir.
The date of the next exam is on the notice board.
Bir sonraki sınavın tarihi ilan panosundadır.
He put up a notice about the change in price.
Fiyattaki değişiklik hakkında bir ilan astı.
Don't take any notice of him - he's just playacting.
Onu hiç dikkate almayın - sadece rol yapıyor.
A new star attracted the notice of the astronomer.
Yeni bir yıldız gök bilimcinin dikkatini çekti.