Once the vehicles have stopped, pedestrians can cross the road.
Araçlar durunca yayalar yolun karşısına geçebilir.
We meet each other once a week to play table tennis.
Haftada bir kez masa tenisi oynamak için buluşuruz.
I went fishing once, but I was bored to death.
Bir kez balığa gittim, ama sıkıntıdan öldüm.
This house once belonged to my sister.
Bu ev bir zamanlar kız kardeşime aitti.
Istanbul was once a densely forested city.
İstanbul bir zamanlar yoğun ormanlı bir şehirdi.