John ordered half a dozen books on chemistry from New York.
John, New York'tan kimya üzerine yarım düzine kitap sipariş etti.
The manager ordered all the rooms to be swept clean as soon as possible.
Yönetici, tüm odaların en kısa sürede silinip süpürülmesini emretti.
The commander ordered his men to rest for the night.
Komutan, adamlarına gece boyunca dinlenmelerini emretti.
The secretary ordered all the application forms for her boss.
Sekreter patronu için tüm başvuru formlarını düzene koydu.
If we place an order for more than 20 units, would you reduce the price?
20 birimden fazla sipariş verirsek fiyatı düşürür müsünüz?
All the names are listed in alphabetical order.
Tüm isimler alfabetik sıraya göre dizilmiştir.
Japanese troops were given the order to bomb Pearl Harbor in 34 days.
Japon birliklerine 34 gün içinde İnci Liman'ı bombalama emri verildi.
I don't care who your father is. You still have to follow my orders.
Babanın kim olduğu umurumda değil. Hala emirlerime uymak zorundasın.