sleep may overcome
:
uyku yenebilir
weariness may overcome
:
yorgunluk yenebilir
overcome addiction
:
bağımlılığı yenmek
overcome adversity
:
sıkıntıların üstesinden gelmek
overcome alcoholism
:
alkolikliğin üstesinden gelmek
overcome anxiety
:
kaygının üstesinden gelmek
overcome aversion
:
nefretin üstesinden gelmek
overcome barrier
:
engel aşmak
overcome bias
:
önyargıyı aşmak
overcome challenge
:
meydan okumayı aşmak
overcome crisis
:
krizi aşmak
overcome defence
:
savunmayı yenmek
overcome deficiency
:
eksikliği gidermek
overcome deficit
:
açığı aşmak
overcome depression
:
depresyonun üstesinden gelmek
overcome desire
:
arzunun üstesinden gelmek
overcome difficulty
:
zorlukların üstesinden gelmek
overcome disability
:
engelliliğin üstesinden gelmek
overcome disadvantage
:
dezavantajı aşmak
overcome disappointment
:
hayal kırıklığını aşmak/üstesinden gelmek
overcome disaster
:
felaketin üstesinden gelmek
overcome distrust
:
güvensizliğin üstesinden gelmek
overcome division
:
bölümü yenmek
overcome drawback
:
sakıncayı aşmak
overcome effect
:
etkisi üstesinden gelmek
overcome evil
:
kötülüğün üstesinden gelmek
overcome fear
:
korkunun üstesinden gelmek
overcome grief
:
üzüntüden kurtulmak
overcome handicap
:
engelin üstesinden gelmek
overcome horror
:
korkunun üstesinden gelmek
overcome hurdle
:
sorunun üstesinden gelmek
overcome illness
:
hastalığın üstesinden gelmek
overcome impasse
:
çıkmazın üstesinden gelmek
overcome impediment
:
engelin üstesinden gelmek
overcome inadequacy
:
yetersizliğin üstesinden gelmek
overcome inertia
:
tembelliğin üstesinden gelmek
overcome inhibition
:
engeli aşmak
overcome injury
:
yaralanmanın üstesinden gelmek
overcome instinct
:
içgüdüyü aşmak
overcome limit
:
sınırın üstesinden gelmek
overcome limitation
:
sınırlamayı aşmak
overcome mistrust
:
güvensizliğin üstesinden gelmek
overcome nervousness
:
gerginliğin üstesinden gelmek
overcome objection
:
itirazın üstesinden gelmek
overcome obstacle
:
engelin üstesinden gelmek
overcome prejudice
:
önyargının üstesinden gelmek
overcome a problem
:
bir sorunun üstesinden gelmek
overcome shortcoming
:
eksikliğin üstesinden gelmek
overcome tendency
:
eğilimi yenmek
overcome tragedy
:
trajedinin üstesinden gelmek
overcome weakness
:
zafiyetin üstesinden gelmek
overcome completely
:
tamamen üstesinden gelmek
overcome easily
:
kolayca üstesinden gelmek
overcome eventually
:
nihayetinde üstesinden gelmek
overcome finally
:
sonunda üstesinden gelmek
overcome gradually
:
yavaş yavaş üstesinden gelmek
overcome partially
:
kısmen üstesinden gelmek
Daha az gör