![Pain [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Pain [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Pain ne demek?
Pain ne demek? Pain ne anlama gelir? Pain İngilizce örnek cümle. Pain eş anlamlıları.
pain
(v)
acı vermek
canını yakmak, üz(ül)mek, kederlenmekpain
(n)
ağrı
acı, sızı, sancıPain (n) ingilizce örnek cümle
Massage sometimes helps relieve migraine pain.
Masaj bazen migren ağrısını hafifletmeye yardımcı olur.
Sometimes asthma victims have a pain in the chest.
Bazen, astım hastalarının göğsünde bir ağrı olur.
üzüntü
kederPain (n) Eş anlamlıları
Bu kelimeler; ağrı, acı anlamında kullanılabilir.
pain
(n)
: ağrı, üzüntü
ache (n) : ağrı
discomfort (n) : rahatsızlık
hurt (n) : kalp kırgınlığı
soreness (n) : ağrı
suffering (n) : acı çekme
ache (n) : ağrı
discomfort (n) : rahatsızlık
hurt (n) : kalp kırgınlığı
soreness (n) : ağrı
suffering (n) : acı çekme
Pain (n) Collocations
pain may begin
:
ağrı başlayabilir
pain may come
:
ağrı başlayabilir
pain may disappear
:
ağrı kaybolabilir
pain may ease
:
ağrı hafifleyebilir
pain may erupt
:
ağrı başlayabilir
72 Örnek daha
pain may fade
:
ağrı azalabilir/bitebilir
pain may flare
:
ağrı alevlenebilir
pain may flood
:
ağrı başlayabilir
pain may go
:
ağrı azalabilir
pain may hit
:
ağrı olabilir
pain may increase
:
ağrı artabilir
pain may intensify
:
ağrı artabilir
pain may occur
:
ağrı olabilir
pain may overwhelm
:
ağrı mahvedebilir
pain may persist
:
ağrı devam edebilir
pain may recede
:
ağrı azalabilir
pain may return
:
ağrı geri dönebilir
pain may stab
:
ağrı saplanabilir
pain may start
:
ağrı başlayabilir
pain may stop
:
ağrı durabilir
pain may strike
:
ağrı vurabilir/etkileyebilir
pain may subside
:
ağrı hafifleyebilir
pain may throb
:
acı girebilir
pain may worsen
:
ağrı artabilir
pain may wrack
:
ağrı etkileyebilir/yıkabilir
aggravate pain
:
ağrıyı şiddetlendirmek
alleviate pain
:
acıyı/ağrıyı hafifletmek
bear pain
:
ağrıya dayanmak
cause pain
:
ağrıya sebep olmak
control pain
:
ağrıyı dindirmek
dull pain
:
ağrıyı azaltmak
experience pain
:
acı çekmek
express pain
:
acıyı ifade etmek
feel pain
:
ağrı hissetmek
forget pain
:
acıyı unutmak
give pain
:
acı vermek
have pain
:
Ağrı var
hide pain
:
acıyı saklamak
kill pain
:
ağrıyı dindirmek
lessen pain
:
ağrıyı azaltmak
reduce pain
:
ağrıyı, acıyı azaltmak
relieve pain
:
ağrıyı hafifletmek/ gidermek
sense pain
:
ağrı hissetmek
suffer pain
:
acı çekmek
withstand pain
:
acıya/ağrıya dayanmak
recurrent pain
:
tekrarlayan ağrı
abdominal pain
:
karın ağrısı, sancısı
awful pain
:
korkunç acı
bodily pain
:
bedensel/fiziksel ağrı
constant pain
:
sürekli ağrı
growing pain
:
artan acı
immense pain
:
muazzam acı
intermittent pain
:
aralıklı ağrı
joint pain
:
eklem ağrısı
mild pain
:
hafif ağrı
persistent pain
:
kalıcı ağrı
physical pain
:
fiziksel ağrı
severe pain
:
şiddetli ağrı
slight pain
:
hafif ağrı
sudden pain
:
ani ağrı
terrible pain
:
korkunç/şiddetli acı / ağrı
unbearable pain
:
dayanılmaz ağrı
unimaginable pain
:
düşünülemez ağrı
dull pain
:
hafif ağrı
extreme pain
:
şiddetli/feci bedensel ağrı
emotional pain
:
duygusal acı
excruciating pain
:
şiddetli ağrı
chronic pain
:
kronik ağrı
shooting pain
:
şiddetli ağrı
put up with pain
:
ağrıya katlanmak
pain reliever
:
ağrı kesici
stomach pain
:
mide ağrısı
back pain
:
sırt ağrısı
suffer from pain
:
ağrı çekmek
chest pain
:
göğüs ağrısı
pain management
:
ağrı tedavisi
pain relief
:
ağrıyı hafifletme
Daha az gör
Pain (n) Preposition Kullanımları
pain in
:
...da acı, ağrı
in pain
:
acı içinde
Pain ile Bağlantılı Kelimeler
Yükleniyor...
