Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Personal ne demek?

Personal ne demek? Personal ne anlama gelir? Personal İngilizce örnek cümle. Personal eş anlamlıları.

    personal (adj)

    kişisel

    şahsi, bireysel, özel, hususi

    Personal (adj) Collocations

    intensely personal : son derece özel
    strictly personal : kesinlikle kişisel
    uniquely personal : benzersiz şekilde kişisel
    extremely personal : son derece kişisel
    personal abuse : kişisel hakaret
    107 Örnek daha
    personal account : kişisel hesap
    personal achievement : kişisel başarı
    personal adjustment : kişisel ayar
    personal advancement : kişisel gelişim
    personal affair : kişisel iş, ilişki
    personal agenda : kişisel gündem
    personal assessment : kişisel değerlendirme
    personal assistance : kişisel yardım
    personal assistant : kişisel yardımcı/asistan
    personal association : kişisel ilişki
    personal attribute : kişisel nitelik
    personal belief : kişisel inanç
    personal belongings : kişisel eşyalar
    personal benefit : şahsi menfaat
    personal betrayal : kişisel ihanet
    personal campaign : kişisel kampanya
    personal charm : kişisel çekicilik
    personal choice : kişisel seçim
    personal circumstances : kişisel koşullar
    personal collection : kişisel koleksiyon
    personal commitment : kişisel bağlılık
    personal communication : kişisel iletişim
    personal computer : kişisel bilgisayar
    personal confidence : kişisel güven
    personal contact : vücut teması
    personal correspondence : kişisel yazışma
    personal cost : kişisel maliyet
    personal creativity : kişisel yaratıcılık
    personal data : kişisel veri
    personal development : kişisel gelişim
    personal dilemma : kişisel ikilem
    personal dimension : kişisel boyut
    personal discovery : kişisel keşif
    personal experience : kişisel deneyim
    personal failure : kişisel başarısızlık
    personal favourite : kişisel favori
    personal freedom : kişisel özgürlük
    personal fulfilment : kişisel tatmin
    personal gain : kişisel kazanım
    personal goal : kişisel hedef
    personal growth : kişisel gelişim
    personal habit : kişisel alışkanlık
    personal happiness : kişisel mutluluk
    personal hardship : kişisel sıkıntı
    personal health : kişisel sağlık
    personal history : özgeçmiş
    personal hygiene : kişisel temizlik
    personal identity : kişisel kimlik
    personal inclination : kişisel eğilim
    personal independence : kişisel bağımsızlık
    personal information : kişisel bilgi
    personal injury : ferdî kaza
    personal insult : kişisel hakaret/aşağılama
    personal interest : kişisel ilgi/çıkar
    personal involvement : kişisel katılım
    personal journal : kişisel günlük
    personal journey : kişisel yolculuk
    personal judgement : kişisel yargı / karar
    personal knowledge : kişisel bilgi
    personal liberty : kişisel özgürlük
    personal library : kişisel kütüphane
    personal life : özel hayat
    personal loyalty : kişisel sadakat
    personal mobility : kişisel hareketlilik
    personal motivation : kişisel motivasyon
    personal observation : kişisel gözlem
    personal opinion : şahsi görüş
    personal perspective : kişisel bakış açısı
    personal pleasure : kişisel zevk
    personal point of view : kişisel bakış açısı
    personal popularity : kişisel popülarite
    personal possession : kişisel mülkiyet
    personal preference : kişisel tercih
    personal prejudice : kişisel önyargı
    personal privacy : kişisel gizlilik
    personal problem : kişisel sorun
    personal profit : kişisel kar
    personal property : kişisel mülkiyet
    personal prosperity : kişisel refah
    personal protection : kişisel koruma
    personal quality : kişisel özellik
    personal recognition : kişisel tanıma
    personal relationship : şahsi/kişisel ilişki
    personal reply : kişisel cevap
    personal requirement : kişisel gereksinim
    personal residence : kişisel konut
    personal responsibility : şahsi sorumluluk
    personal sacrifice : kişisel özveri
    personal safety : kişisel güvenlik
    personal saving : bireysel tasarruf
    personal shortcoming : kişisel kusur
    personal space : kişisel alan
    personal style : kişisel stil
    personal subscription : kişisel abonelik/aidat
    personal supervision : kişisel denetim
    personal tragedy : kişisel trajedi
    personal trainer : kişisel antrenör
    personal trust : kişisel güven
    personal turmoil : kişisel kargaşa
    personal use : kişisel kullanım
    personal view : kişisel görüş
    personal vision : kişisel görüş
    personal weakness : kişisel zayıflık
    personal wealth : kişisel varlık
    make sth personal : bir şeyi kişiselleştirmek
    personal control : kişisel denetim
    personal bankruptcy : kişisel iflas
    Daha az gör

    Personal ile Bağlantılı Kelimeler