Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Position ne demek?

Position ne demek? Position ne anlama gelir? Position İngilizce örnek cümle. Position eş anlamlıları.

    position (v)

    koymak

    yerleştirmek

    Position (n) Collocations

    position correctly : doğru biçimde konumlamak
    position favourably : uygun bir şekilde yerleştirmek
    position perfectly : mükemmel derecede yerleştirmek
    position properly : doğru dürüst koymak
    position uniquely : benzersiz şekilde yerleştirmek
    1 Örnek daha
    troops may be positioned : birlikler ...da bulunabilir
    Daha az gör

    Position (n) Preposition Kullanımları

    position in : ...da konumlanmak
    position on : ...üzerine konumlanmak
    position (n)

    pozisyon

    konum, yer, mevki

    durum

    hâl

    meslek

    Position (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; iş anlamında kullanılabilir.
    job (n) : iş
    position (n) : pozisyon, durum, iş
    post (n) : posta, iş, direk
    vacancy (n) : boş yer, açık kontenjan
    opening (n) : açılış, delik, kadro açığı
    appointment (n) : randevu, atama
    posting (n) : atama, gönderi


    Position (n) Collocations

    accept position : işi/mevkiyi kabul etmek
    achieve position : pozisyona/konuma ulaşmak
    adopt position : konumu benimsemek
    assume position : pozisyon almak
    attain position : konuma ulaşmak
    39 Örnek daha
    change position : pozisyonu değiştirmek
    fill position : pozisyon doldurmak
    gain position : aşama/sınıf kazanmak
    have position : pozisyon var
    hold position : rol üstlenmek
    indicate position : pozisyonu belirtmek
    occupy position : pozisyona sahip olmak
    secure position : pozisyonu güvence altına almak
    shift position : konumunu/pozisyonunu değiştirmek
    administrative position : idari pozisyon
    central position : merkezi konum
    correct position : doğru pozisyon
    defensive position : savunma pozisyonu/mevzii
    important position : önemli pozisyon
    impossible position : imkânsız pozisyon/konum
    key position : kilit pozisyon
    legal position : hukuki durum
    original position : ilk vaziyet/konum
    pre-eminent position : seçkin pozisyon
    privileged position : ayrıcalıklı konum
    relative position : göreli konum
    secure position : güvenli pozisyon
    sleeping position : uyku pozisyonu
    strategic position : stratejik konum
    top position : en üst konum
    uncomfortable position : rahatsız duruş
    unique position : eşsiz konum
    extreme position : aşırı fikir
    dominant position : hakim durum
    economic position : ekonomik durum
    enviable position : kıskanılacak pozisyon
    financial position : mali durum
    favourable position : elverişli pozisyon
    geographical position : coğrafi konum
    full-time position : tam zamanlı pozisyon
    final position : nihai pozisyon
    initial position : başlangıç konumu
    jostle for a position : bir mevki için yarışmak
    put oneself in sb's position : kendini başkasının yerine koymak
    Daha az gör

    Position (n) Preposition Kullanımları

    position in : ...daki konum
    in position : ... konumunda
    position of : ...nın pozisyonu