Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Prejudiced ne demek?

Prejudiced ne demek? Prejudiced ne anlama gelir? Prejudiced İngilizce örnek cümle. Prejudiced eş anlamlıları.

    prejudice (v)

    olumsuz yönde etkilemek

    önyargılı olmasına neden olmak, tesir altında bırakmak

    zarar vermek

    zarara uğratmak

    Prejudiced (adj) Collocations

    prejudice chance : şansı zayflatmak
    prejudice substantially : önemli ölçüde önyargıyla karşılamak
    prejudiced (adj)

    ön yargılı

    taraflı

    Prejudiced (adj) ingilizce örnek cümle

    You seem to be prejudiced against ideas that come from foreign countries.

    Yabancı ülkelerden gelen fikirlere karşı önyargılı görünüyorsunuz.

    Environmentalists are prejudiced against the dam.

    Çevreciler baraja karşı ön yargılı.

    Prejudiced (adj) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, bir şeye veya birine karşı ön yargılı olma anlamında kullanılabilir.
    biased (adj) : ön yargılı
    prejudiced (adj) : ön yargılı
    one-sided (adj) : tek taraflı
    discriminatory (adj) : ayrım yapan


    Prejudiced (adj) Collocations

    deeply prejudiced : derinden ön yargılı
    highly prejudiced : son derece ön yargılı
    racially prejudiced : ırk bakımından ön yargılı
    slightly prejudiced : biraz ön yargılı
    extremely prejudiced : son derece ön yargılı
    3 Örnek daha
    fairly prejudiced : oldukça ön yargılı
    be prejudiced : ön yargılı olmak
    seem prejudiced : ön yargılı görünmek
    Daha az gör

    Prejudiced (adj) Preposition Kullanımları

    prejudiced against : ...ya karşı önyargılı