He was in prison for his crimes.
Suçlarından dolayı hapishanedeydi.
We are not able to put a young boy in prison.
Genç bir çocuğu hapse atamayız.
He was eventually sentenced to five years in prison for that violent crime.
Sonunda bu şiddet içeren suçtan beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.