public administration
:
kamu yönetimi
public agency
:
kamu idaresi
public announcement
:
kamu duyurusu
public appreciation
:
halkın takdiri
public assembly
:
halk meclisi
public assistance
:
sosyal yardım
public association
:
halk derneği
public attention
:
kamuoyunun, halkın dikkati
public attitudes
:
halkın yaklaşımı/tutumu
public authority
:
kamu yetkilisi/kuruluşu
public awareness
:
toplumsal farkındalık
public backlash
:
halk tepkisi
public bar
:
halka açık bar
public bathroom
:
umumi banyo / hamam
public body
:
kamu kuruluşu
public campaign
:
kamu kampanyası
public commitment
:
kamu bağlılığı
public concern
:
kamu endişesi
public condemnation
:
halkın kınaması (ayıplaması)
public confidence
:
kamu güveni
public controversy
:
kamuoyu tartışması
public debate
:
toplumsal tartışma
public demand
:
halk talebi
public demonstration
:
halka açık gösteri
public disagreement
:
kamu anlaşmazlığı
public disapproval
:
kamu reddi
public disillusionment
:
kamu hayal kırıklığı
public disorder
:
kamu bozukluğu
public display
:
halka gösteri/teşhir
public distrust
:
kamu güvensizliği
public disturbance
:
toplumsal karışıklık
public domain
:
kamu alanı/malı
public duty
:
kamu görevi
public education
:
halk eğitim
public employee
:
kamu çalışanı
public employer
:
kamu işveren
public employment
:
kamu istihdam
public execution
:
halka açık infaz
public expenditure
:
kamu harcaması
public facility
:
kamu tesisi / binası
public fear
:
halk korkusu
public figure
:
kamuya mal olmuş kişi
public finance
:
kamu maliyesi
public funds
:
devlet borcu/kaynakları
public gathering
:
halk toplantısı
public health
:
halk sağlığı
public high school
:
devlet lisesi
public holiday
:
resmi tatil
public hospital
:
devlet hastanesi
public housing
:
toplu konut
public image
:
halk görüntüsü/imajı
public importance
:
kamuoyu önemi
public inconvenience
:
kamu rahatsızlığı
public indifference
:
kamu ilgisizliği
public institution
:
kamu kurumu
public interest
:
kamu yararı
public land
:
kamu arazisi
public library
:
halk kütüphanesi
public manifestation
:
kamu tezahürü
public meeting
:
kamuya açık toplantı
public menace
:
kamu tehdidi
public mind
:
kamusal akıl
public money
:
kamu parası
public museum
:
halk müzesi
public office
:
kamu hizmeti
public official
:
devlet memuru
public opinion
:
kamuoyu
public opposition
:
halkın karşı çıkması
public order
:
asayiş (kamu düzeni)
public outcry
:
kamuoyu tepkisi
public ownership
:
devlet/kamu mülkiyeti
public perception
:
genel algılama
public place
:
kamuya açık yer
public policy
:
kamu düzeni
public reaction
:
halkın tepkisi
public realm
:
kamu alanı
public recognition
:
kamusal tanıma
public record
:
kamu arşivi
public referendum
:
halkın referandumu
public relations
:
halkla ilişkiler
public resource
:
kamu kaynağı
public revenue
:
kamu gelirleri
public safety
:
kamu güvenliği
public sanitation
:
kamu sağlığı hizmetleri
public school
:
devlet okulu
public sector
:
kamu sektörü
public servant
:
devlet memuru
public space
:
halka açık alan
public speech
:
topluluk önünde konuşma
public spending
:
kamu harcaması
public sphere
:
kamu alanı
public square
:
halk meydanı
public support
:
halkın desteği
public telecommunications
:
kamu telekomünikasyonu/iletişimi
public television
:
devlet televizyonu
public transit
:
toplu ulaşım
public transport
:
toplu taşıma
public transportation
:
toplu taşıma
public trust
:
kamu güveni
public university
:
devlet üniversitesi
public utility
:
kamu hizmeti
public view
:
halk/kamu görüşü
public visibility
:
kamu görünürlüğü
public welfare
:
kamu refahı/yararı
public discourse
:
kamusal söylem
public area
:
halka açık alan
public bath
:
umumi banyo / hamam
gain public acceptance
:
halk tarafından kabul görmek
public corruption
:
kamu yolsuzluğu
public information
:
kamu bilgilendirmesi
public attorney
:
kamu avukatı
public speaking
:
topluluk önünde konuşma
chief public prosecutor
:
Cumhuriyet Başsavcısı
public knowledge
:
kamusal bilgi
become public knowledge
:
kamuya mal olmak
Daha az gör