He put up the flag in the ceremony.
Törende bayrağı havaya kaldırdı.
We put up the flags on national holidays.
Ulusal bayramlarda bayrakları havaya kaldırırız.
The government has put tuition fees for undergraduate students up again.
Hükumet, lisans öğrencileri için yeniden öğrenim harcını arttırdı.
He put up his prices to offset the increased cost of materials.
Artan malzemelerin maliyetini dengelemek için fiyatlarını artırdı.
That company just put up a web page.
Bu şirket daha yeni bir web sayfası kurdu.
This building was put up in six months.
Bu bina altı ay içinde inşa edildi.
The police have put up wanted posters describing the criminal.
Polis, suçluyu tanımlayan "aranıyor" afişlerini astı.
Let's put up the tent while it is still light.
Hala aydınlıkken haydi çadırı kuralım.
She put me up for the night because I'd missed the last bus.
Son otobüsü kaçırdığım için beni gece misafir etti.
The team put up a great fight but lost.
Takım büyük bir mücadele verdi, ama kaybetti.
The villagers were unable to put up any resistance to the invading troops.
Köylüler istilacı birliklere herhangi bir direniş gösteremediler.