decide question
:
soruya karar vermek
face question
:
soruyla karşı karşıya kalmak
have question
:
soru var
pose question
:
soru yöneltmek
raise a question
:
bir soru sormak, gündeme getirmek
resolve question
:
sorunu çözmek
tackle question
:
soruyu ele almak
academic question
:
akademik soru
big question
:
büyük/önemli soru
central question
:
temel soru
challenging question
:
zorlu soru
complex question
:
karmaşık soru
crucial question
:
önemli soru
difficult question
:
zor soru
important question
:
önemli soru
key question
:
önemli/temel soru
legal question
:
yasal soru
moral question
:
ahlaki soru, sorun
related question
:
ilişkili soru
relevant question
:
ilgili soru
serious question
:
ciddi soru
simple question
:
basit soru
specific question
:
özel soru
straight question
:
düz soru
technical question
:
teknik soru
tough question
:
zor soru
tricky question
:
tuzak soru
ethical question
:
etik konu
fundamental question
:
temel soru
basic question
:
temel soru
reflective question
:
yansıtıcı soru
bring up a question
:
bir soruyu gündeme getirmek
reply to question
:
soruyu cevaplamak
respond to question
:
soruya cevap vermek
irrelevant question
:
alakasız soru
hail of questions
:
soru yağmuru
bring into question
:
gündeme getirmek
ply sb with questions
:
birini soru yağmuruna tutmak
Daha az gör