The world's first motorized race took place in France.
Dünyanın ilk motorlu yarışı Fransa'da gerçekleşti.
Jockeys are forbidden to bet on the outcome of races.
Jokeylerin yarışların sonucuna bahis oynamaları yasaktır.
Her coach encouraged her throughout the marathon race to keep on running.
Antrenörü onu maraton yarışı boyunca koşmaya devam etmeye teşvik etti.
We reached the last milestone before the end of the race.
Yarış bitmeden son dönüm noktasına ulaştık.
He had a bet on the horse race.
At yarışına bahse girmişti.
There are people of many different races living in America.
Amerika'da yaşayan farklı ırklardan insanlar var.
People of many different races were living side by side.
Birçok farklı ırktan insanlar yan yana yaşıyordu.
In this country, the government cannot restrict where people can live on the basis of race or ethnicity.
Bu ülkede hükümet, insanların ırk veya etnik kökenine dayanarak nerede yaşayabileceklerini kısıtlayamaz.