She regretted that she had not followed his advice.
Tavsiyesine uymadığına pişman oldu.
Tom regrets having told Mary about the incident.
Tom olayı Mary'ye bahsetmiş olduğuna pişman.
He regrets getting a large tattoo on his back.
Sırtına büyük bir dövme yaptırdığına pişman oldu.
I regret to inform you that your application has been refused.
Başvurunuzun reddedildiğini üzülerek bildiririm.