She picked her way delicately over the rough ground.
Taşlık zemin üzerinden nazikçe yolunu seçti.
The rough mountain hike wore out even the vigorous athletes in the group.
Engebeli dağ yürüyüşü, gruptaki zinde sporcuları bile yıprattı.
Their car bumped along the rough mountain road.
Arabaların altı engebeli dağ yolu boyunca çarptı.
At a rough estimate, I would say the job will take two weeks.
Kaba bir tahminde, işin iki hafta süreceğini söyleyebilirim.
McNeil has just finished the rough draft of his first novel.
McNeil ilk romanının kaba taslağını yeni bitirdi.
Rough sea always makes me sea-sick.
Fırtınalı deniz beni her zaman tutuyor.
Today was a rough day at work.
Bugün işte zor bir gündü.