There is a row of houses immediately adjacent to the factory.
Hemen fabrikanın bitişiğinde bir sıra ev var.
I have had panic-anxiety attacks days in a row.
Günlerce üst üste panik-anksiyete atakları geçirdim.
My sister probably had a row with her boyfriend.
Kız kardeşim muhtemelen erkek arkadaşıyla tartıştı.