They have run into trouble while designing the new machine.
Yeni makineyi tasarlarken sorunla karşılaştılar.
While conducting experiments, scientists may run into unexpected results.
Bilim insanları deneyler yaparken beklenmedik sonuçlarla karşılaşabilirler.
He lost control of the vehicle and ran into a tree.
Aracın kontrolünü kaybetti ve bir ağaca çarptı.
The project has run into millions of dollars without any prospect of a return on this investment.
Proje, bu yatırımın geri dönüşü beklentisi olmadan milyonlarca doları buldu.
Deaths from these accidents run into the thousands.
Bu kazalardan kaynaklanan ölümler binleri buldu.