We must reduce pollution if we want to save our Earth from destruction.
Dünyamızı yıkımdan kurtarmak istiyorsak kirliliği azaltmalıyız.
He saved a child from drowning in a pool.
Bir çocuğu havuzda boğulmaktan kurtardı.
I try to save 10% of my wages each month.
Her ay ücretimin %10'unu biriktirmeye çalışıyorum.
I used a calculator in order to save time.
Zaman kazanmak için hesap makinesi kullandım.
The most evident advantage of fast food is that it saves time.
Fast food'un en belirgin avantajı zamandan tasarruf sağlamasıdır.
The President called on everyone to save energy.
Başkan herkesi enerji tasarrufu yapmaya çağırdı.
In which folder did you save the image?
Resmi hangi klasöre kaydettiniz?