We moved into this house last month, but we still haven't settled down.
Geçen ay bu eve taşındık, ama hala yerleşmedik.
Members of the tribe settled down along the river.
Kabile üyeleri nehir boyunca yerleşti.
It took a few weeks for her to settle down in her new job.
Yeni işine alışması birkaç hafta sürdü.
Taking a brief break helps you settle down and think things through.
Kısa bir mola vermek, sakinleşmenize ve işleri enine boyuna düşünmenize yardımcı olur.
It was time for Dean to settle down and raise a family .
Dean'in durulup bir aile kurmasının zamanı gelmişti.