snow may settle
:
kar birikebilir
settle argument
:
tartışmayı yatıştırmak, çözmek
settle case
:
davayı kapatmak
settle claim
:
talebi ödemek/karşılamak
settle controversy
:
anlaşmazlığı çözmek
settle debt
:
borcu ödemek, kapatmak
settle difference
:
uyuşmazlığı çözmek
settle disagreement
:
anlaşmazlık çözmek
settle dispute
:
tartışmayı çözmek
settle frontier
:
sınıra yerleşmek
settle issue
:
sorunu göstermek
settle matter
:
meseleyi halletmek
settle stomach
:
midesini yatıştırmak
settle a territory
:
bir bölgeye yerleşmek
settle finally
:
sonunda yerleşmek
settle peacefully
:
barışçıl bir şekilde yatışmak ya da yatıştırmak
settle permanently
:
kalıcı olarak yerleşmek
peace may settle over somewhere
:
huzur çökebilir
Daha az gör