Don't shout at me. I can hear you all right.
Bana bağırma. Seni iyi duyabiliyorum.
The sergeant shouted at the new recruits to form a single line.
Çavuş, erlere tek bir sıra oluşturmaları için bağırdı.
The teacher lost his temper and shouted at his student.
Öğretmen öfkeye kapılıp öğrencisine bağırdı.