skin may glow
:
cilt parlayabilir
skin may hang
:
cilt sarkabilir
skin may peel
:
cilt soyulabilir
skin may sag
:
cilt sarkabilir
skin may tingle
:
cilt karıncalanabilir
age skin
:
cildi yaşlanmak
break skin
:
cildi bozulmak
burn skin
:
cildi yakmak/tahriş olmak
cure skin
:
cildi tedavi etmek
damage skin
:
cilde zarar vermek
moisturize skin
:
cildi nemlendirmek
penetrate skin
:
cilde nüfuz etmek
protect skin
:
cildi korumak
puncture skin
:
deriyi delmek
shed skin
:
deri değiştirmek
black skin
:
siyah ten
clear skin
:
temiz cilt
damaged skin
:
zarar görmüş cilt
dark skin
:
koyu ten
delicate skin
:
hassas cilt
glowing skin
:
parlayan cilt
healthy skin
:
sağlıklı cilt
itchy skin
:
kaşıntılı cilt
outer skin
:
dış deri
pale skin
:
soluk cilt
sensitive skin
:
hassas cilt
thick skin
:
kalın deri
thin skin
:
ince deri
tough skin
:
sert cilt
white skin
:
beyaz ten
fair skin
:
açık ten
facial skin
:
yüz cildi
exposed skin
:
maruz kalan/açıkta cilt
broken skin
:
bozuk cilt
dry skin
:
kuru cilt
skin problems
:
cilt problemleri
banana skin
:
muz kabuğu
animal skin
:
hayvan derisi
skin irritation
:
cilt tahrişi
skin cancer
:
cilt kanseri
skin condition
:
cilt hastalığı
Daha az gör