So That ne demek?

He wore a mask so that no one could recognize him.

Kimse onu tanımasın diye maske taktı.

Some local shops prefer to close on Saturdays so that the employees can enjoy the weekend with their families.

Bazı yerel dükkanlar, çalışanlar aileleriyle birlikte hafta sonunun tadını çıkarabilsin diye cumartesi günleri kapatmayı tercih eder.

She lay her head on my chest so that she could listen to my heartbeat.

Kalbimi dinleyebilmek için kafasını göğsüme koydu.

Many people will stay awake until midnight so that they can celebrate New Year’s Day from the very beginning.

Pek çok insan yılbaşını en başından kutlayabilmek için gece yarısına kadar uyanık kalacak.