Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Sound ne demek?

Sound ne demek? Sound ne anlama gelir? Sound İngilizce örnek cümle. Sound eş anlamlıları.

    sound (v)

    kulağa ... gibi gelmek

    görünmek

    Sound (v) ingilizce örnek cümle

    That sounds like a great plan!

    Kulağa harika bir plan gibi geliyor!

    He sounded very tired on the phone.

    Telefonda sesi yorgun geliyordu.

    Sound (v) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, ...gibi görünmek anlamında kullanılabilir.
    seem (v) : ... gibi görünmek
    appear (v) : ortaya çıkmak, ... gibi görünmek
    look (v) : bakmak, görünmek
    sound (v) : kulağa ... gibi gelmek
    feel (v) : hissetmek


    Sound (adj) Collocations

    alarm may sound : alarm çalabilir
    bell may sound : çan çalabilir / zil çalabilir
    buzzer may sound : zil çalabilir
    doorbell may sound : kapı zili çalabilir
    explosion may sound : patlama yankı yapabilir
    105 Örnek daha
    fire alarm may sound : yangın alarmı çalabilir
    footstep may sound : ayak sesi gelebilir
    horn may sound : boynuz ses çıkarabilir
    instrument may sound : alet ses çıkarabilir
    intercom may sound : interkom ses çıkarabilir
    music may sound : müzik çalabilir
    name may sound : isim ...gibi gelebilir
    recording may sound : kayıt ...gibi gelebilir
    singer may sound : şarkıcı söyleyebilir
    siren may sound : siren çalabilir
    song may sound : şarkı çalabilir
    thunder may sound : gök gürleyebilir
    tone may sound : ton...gibi gelebilir
    trumpet may sound : trompet çalabilir
    warning may sound : uyarı ...gibi gelebilir
    whistle may sound : düdük sesi gibi gelebilir
    sound alarm : alarm çalmak
    sound a bell : zili çalmak
    sound the horn : korna çalmak
    sound absurd : kulağa saçma gelmek
    sound afraid : sesi korkmuş gelmek
    sound aggressive : sesi sinirli gelmek
    sound agreeable : kulağa anlaşılabilir gibi gelmek
    sound alarmed : kulağa paniğe kapılmış gibi gelmek
    sound amazing : inanılmaz gibi gelmek
    sound ambivalent : kararsız gibi gelmek
    sound amused : kulağa keyifli gibi gelmek
    sound amusing : kulağa eğlenceli gibi gelmek
    sound angry : kulağa sinirli gelmek
    sound annoyed : kulağa kızgın gibi gelmek
    sound anxious : endişeli gelmek
    sound appalling : kulağa çok kötü gelmek
    sound appealing : kulağa cazip gelmek
    sound ashamed : kulağa utanmış gibi gelmek
    sound astonished : kulağa şaşırmış gibi gelmek
    sound awful : kulağa kötü gelmek
    sound bad : kulağa kötü gibi gelmek
    sound bad-tempered : kulağa aksi gibi gelmek
    sound bewildered : şaşkın gibi gelmek
    sound brave : kulağa cesur gelmek
    sound breezy : neşeli görünmek
    sound casual : kulağa rahat gibi gelmek
    sound cheerful : kulağa neşeli gibi gelmek
    sound common : sıradan/eğitimsiz gibi göstermek
    sound complicated : karmaşık gibi gözükmek
    sound concerned : ilgili görünmek
    sound confident : kendinden emin
    sound contradictory : çelişkili gibi gelmek
    sound convinced : ikna olmuş gibi durmak
    sound dangerous : kulağa tehlikeli gelmek
    sound defensive : savunmacı/koruyucu gibi gelmek
    sound difficult : kulağa zor gibi gelmek
    sound glamorous : göz alıcı görünmek
    sound gloomy : kasvetli görünmek
    sound good : kulağa iyi gelmek
    sound harmless : zararsız görünmek
    sound ignorant : tam cahil
    sound illogical : mantıksız görünmek
    sound immature : olgunlaşmamış gibi gelmek
    sound important : önemli gibi gelmek
    sound impossible : kulağa imkânsız gibi gelmek
    sound improbable : kulağa olanaksız gelmek
    sound ingenious : dâhi gibi gelmek
    sound insulting : aşağılayıcı gibi gelmek
    sound interesting : kulağa ilginç gelmek
    sound jealous : kıskanmış gibi görünmek
    sound likely : muhtemel gelmek
    sound nervous : gergin gibi görünmek
    sound optimistic : iyimser görünmek
    sound pleased : memnun görünmek
    sound possible : mümkün görünmek
    sound promising : umut verici görünmek
    sound realistic : gerçekçi gibi gelmek
    sound reasonable : makul gibi gelmek
    sound right : kulağa doğru/uygun gelmek
    sound satisfactory : tatmin edici görünmek
    sound selfish : bencilce
    sound sensible : mantık gibi gelmek
    sound smart : akıllı görünmek
    sound steady : kulağa sabit gelmek
    sound straightforward : basit gibi gelmek
    sound strange : kulağa tuhaf gelmek
    sound surprised : şaşırmış gibi görünmek
    sound tedious : sıkıcı görünmek
    sound terrible : korkunç gibi gelmek
    sound unbelievable : inanılmaz görünmek
    sound uncomfortable : kulağa rahatsız edici gelmek
    sound unconcerned : ilgisiz görünmek
    sound unlikely : olasılık dışı gelmek
    sound unpleasant : nahoş/tatsız gibi gelmek
    sound upset : üzgün görünmek
    sound urgent : acil görünmek
    sound wonderful : harika gelmek
    sound eager : istekli gelmek
    sound formal : ses resmi
    sound extreme : aşırı gibi gelmek
    sound fearful : korkmuş gibi gelmek
    sound foreign : yabancı gibi gelmek
    sound exciting : kulağa heyecanlı gelmek
    sound friendly : dostça görünmek
    sound generous : cömert gibi gelmek
    sound experienced : deneyimli gibi gelmek
    sound fascinating : büyüleyici gibi gelmek
    sound enthusiastic : coşkulu gibi gelmek
    sound extraordinary : olağanüstü görünmek
    Daha az gör
    sound (n)

    ses

    seda

    Sound (n) ingilizce örnek cümle

    I heard a strange sound coming from the garage.

    Garajdan garip bir ses geldiğini duydum.

    Sound (adj) Collocations

    sound may carry : ses taşıyabilir
    sound may come : ses gelebilir
    sound may echo : ses yankılanabilir
    sound may fade : ses kesilebilir
    sound may fill : ses dolabilir
    29 Örnek daha
    sound may travel : ses dolaşabilir/iletilebilir
    create sound : ses çıkarmak
    develop sound : ses geliştirmek
    emit sound : ses çıkarmak
    get sound : hakim olmak
    hear sound : ses duymak
    make sound : ses çıkarmak
    produce sound : ses çıkarmak, ses üretmek
    use sound : ses kullanmak
    amazing sound : inanılmaz ses
    audible sound : kolay duyulabilen ses
    awful sound : berbat ses
    deep sound : derin ses
    different sound : farklı ses
    powerful sound : güçlü ses
    strange sound : tuhaf ses
    unique sound : benzersiz ses
    distinctive sound : ayırt edici ses
    recorded sound : kaydedilen ses
    turn up sound : sesi açmak
    sound frequency : ses frekansı
    vowel sound : ünlü ses
    sound absorption : ses emilimi
    jarring sound : kulak tırmalayan ses
    turn down sound : sesi kısmak
    a sound of bells : çan sesi
    conduct sound : sesi iletmek
    sound wave : ses dalgası
    sound barrier : ses duvarı
    Daha az gör

    Sound (adj) Preposition Kullanımları

    without a sound : sessiz
    sound of : ...nın sesi
    sound from : ...dan ses
    sound (adj)

    sağlam

    iyi durumda, zarar görmemiş, dayanıklı

    Sound (adj) ingilizce örnek cümle

    There are possible risks, but nonetheless, we feel it's a sound investment.

    Olası riskler var, ancak yine de bunun sağlam bir yatırım olduğunu düşünüyoruz.

    derin (uyku)

    mışıl mışıl

    Sound (adj) ingilizce örnek cümle

    A sound sleep made me feel better.

    Sağlam bir uyku beni daha iyi hissettirdi.

    Sound (adj) Collocations

    perfectly sound : mükemmel ses
    scientifically sound : bilimsel açıdan sağlam
    structurally sound : yapısal olarak sağlam
    technically sound : teknik olarak sağlam
    theoretically sound : teorik olarak sağlam
    19 Örnek daha
    ecologically sound : çevresel olarak sağlam
    environmentally sound : çevresel olarak sağlam
    extremely sound : son derece sağlam
    fairly sound : çok sağlam
    financially sound : mali açıdan sağlam
    fundamentally sound : temelde sağlam
    sound check : Ses kontrolü
    sound common sense : güvenilir sağduyu
    sound engineer : ses mühendisi
    sound knowledge : güvenilir bilgi
    sound recording : ses kaydetme
    sound sleep : derin uyku
    sound strategy : güvenilir strateji
    be sound : sağlam olmak
    look sound : sağlam görünmek
    seem sound : sağlam görünmek
    aerodynamically sound : aerodinamik olarak sağlam
    sound asleep : mışıl mışıl uyuyan
    look sound : sağlam görünmek
    Daha az gör

    Sound ile Bağlantılı Kelimeler