house may stand
:
ev durabilir
mansion may stand
:
konak kalabilir
memorial may stand
:
anıt durabilir
monument may stand
:
anıt durabilir
palace may stand
:
Saray durabilir
pillar may stand
:
sütun durabilir
record may stand
:
kayıt durabilir
statue may stand
:
heykel durabilir
tear may stand
:
gözyaşı kalabilir
thing may stand
:
şey durabilir
tower may stand
:
kule durabilir
train may stand
:
tren durabilir/bekleyebilir
tree may stand
:
ağaç durabilir
vase may stand
:
vazo durabilir
wall may stand
:
duvar durabilir
stand bail
:
kefaleti yatırmak
stand chance
:
şansa bırakmak
stand stress
:
sıkıntıyla başa çıkmak
stand abruptly
:
aniden ayağa kalkmak
stand rigidly
:
katı bir şekilde durmak
stand straight
:
düz durmak
stand upright
:
dik durmak
stand alone
:
yalnız kalmak/bir defaya mahsus olmak
stand helpless
:
çaresiz durmak/olmak/ayakta durmak
stand opposed
:
karşı durmak/ karşı çıkmak
stand ready
:
hazır bulunmak
stand rigid
:
sağlam durmak
stand still
:
hareketsiz durmak
stand tough
:
sağlam durmak
stand united
:
birleşik durmak
stand firm
:
sabit durmak / geri adım atmamak
stand erect
:
dik durmak
Daha az gör