He stood by her throughout the trial as he believed her to be innocent.
Onun masum olduğuna inandığı için duruşma boyunca onun yanında oldu.
The emergency services were standing by waiting for the plane to land.
Acil servisler, uçağın inmesini bekleyerek hazırda duruyordu.
I can’t simply stand by and watch you ruin your life.
Sadece seyirci kalıp hayatını mahvettiğini izleyemem.