apply stress
:
baskı uygulamak
avoid stress
:
stresten kaçınmak
bear stress
:
strese dayanmak
calculate stress
:
gerilmeyi/ağırlığı hesaplamak
carry stress
:
vurgu olmak
cause stress
:
strese sebep olmak
create stress
:
stres yaratmak
decrease stress
:
stresi azaltmak
ease stress
:
stresi hafifletmak
endure stress
:
strese dayanmak
exert stress
:
vurgu yapmak
experience stress
:
stres yaşamak
handle stress
:
stresle başa çıkmak
have stress
:
stresli olmak
increase stress
:
stresi arttırmak
lay stress
:
vurgulamak
lessen stress
:
stresi azaltmak
manage stress
:
stresi yönetmek
mark stress
:
vurgulamak
minimize stress
:
stresi en aza indir
place stress
:
bir şeyin üzerinde durmak
put stress
:
vurgulamak, baskı uygulamak
reduce stress
:
stresi azaltmak
relieve stress
:
stresi azaltmak/gidermek
remove stress
:
stresi uzaklaştırmak
stand stress
:
sıkıntıyla başa çıkmak
withstand stress
:
strese dayanmak
daily stress
:
günlük stres
added stress
:
ek stres
considerable stress
:
kayda değer stres
constant stress
:
sürekli stres
high stress
:
yüksek stres
major stress
:
büyük stres
mental stress
:
zihinsel baskı
primary stress
:
başlıca stres/önem
psychological stress
:
psikolojik stres
secondary stress
:
ikincil stres
social stress
:
sosyal stres
extreme stress
:
yoğun stres
enormous stress
:
muazzam stres
emotional stress
:
duygusal stres
excessive stress
:
aşırı stres
environmental stress
:
çevresel stres
chronic stress
:
kronik stres
post-traumatic stress
:
travma sonrası stres
work-related stress
:
işle ilgili stres
stress level
:
stres düzeyi
cope with stress
:
stresle başa çıkmak
stress may bring about
:
stres sebep olabilir
stress may bring on
:
stres ...ya neden olabilir
water stress
:
su stresi
suffer from stress
:
stres yaşamak
Daha az gör