Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Suitable ne demek?

Suitable ne demek? Suitable ne anlama gelir? Suitable İngilizce örnek cümle. Suitable eş anlamlıları.

    suitable (adj)

    uygun

    yaraşır, münasip

    Suitable (adj) ingilizce örnek cümle

    That medication is not suitable for young children.

    Bu ilaç küçük çocuklar için uygun değil.

    This movie is suitable for people of all ages.

    Bu film her yaştan insan için uygundur.

    These shoes are not suitable for running.

    Bu ayakkabılar koşu için uygun değil.

    Suitable (adj) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, belirli bir amaç için uygun olan şeyleri anlatırken kullanılabilir.
    suitable (adj) : uygun
    appropriate (adj) : uygun
    convenient (adj) : uygun, yakın
    right (adj) : doğru, haklı, sağ, uygun
    good (adj) : iyi
    fitting (adj) : uygun
    apt (adj) : eğilimli, uygun, yatkın


    Suitable (adj) Collocations

    hardly suitable : neredeyse uygun
    highly suitable : son derece uygun
    particularly suitable : özellikle uygun
    perfectly suitable : mükemmel şekilde uygun
    potentially suitable : potansiyel olarak uygun
    42 Örnek daha
    quite suitable : oldukça uygun
    eminently suitable : çok uygun
    entirely suitable : tamamen uygun
    equally suitable : eşit derecede uygun
    especially suitable : özellikle uygun
    suitable accommodation : uygun konaklama
    suitable alternative : uygun alternatif
    suitable applicant : uygun aday
    suitable arrangement : uygun düzenleme
    suitable candidate : uygun aday
    suitable clothing : uygun kıyafetler
    suitable compromise : uygun uzlaşma
    suitable container : uygun kap
    suitable donor : uygun donör
    suitable facility : uygun tesis
    suitable habitat : uygun yaşam alanı
    suitable husband : uygun koca
    suitable location : uygun yer
    suitable mate : uygun eş
    suitable occasion : uygun fırsat
    suitable opportunity : uygun fırsat
    suitable place : uygun ortam
    suitable premises : uygun tesisler
    suitable recipient : uygun alıcı
    suitable remedy : uygun çözüm
    suitable replacement : uygun değiştirme
    suitable reply : uygun cevap
    suitable site : uygun site
    suitable spot : uygun nokta
    suitable starting point : uygun başlangıç ​​noktası
    suitable substitute : uygun yedek
    suitable target : uygun hedef
    suitable time : uygun zaman
    suitable vacancy : uygun boşluk
    suitable venue : uygun mekan
    consider suitable : uygun düşünmek
    deem suitable : uygun bulmak
    find suitable : uygun bulmak
    look suitable : uygun görünmek
    make sth suitable : uygun hale getirmek
    prove suitable : uygun olduğunu kanıtlamak
    seem suitable : uygun gözükmek
    Daha az gör

    Suitable (adj) Preposition Kullanımları

    suitable as : elverişli olarak
    suitable for : …için uygun
    suitable to : …ya uygun