Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Threat ne demek?

Threat ne demek? Threat ne anlama gelir? Threat İngilizce örnek cümle. Threat eş anlamlıları.

    threat (n)

    tehdit

    tehlike

    Threat (n) ingilizce örnek cümle

    He argued that nuclear weapons were a threat to peace.

    Nükleer silahların barış için bir tehdit olduğunu ileri sürdü.

    Global tourism can lead to hostility from the native people, who may feel their traditional way of life is under threat.

    Küresel turizm, geleneksel yaşam biçimlerinin tehdit altında olduğunu hisseden yerli halkta düşmanlığa yol açabilir.

    Disease is a threat to human beings.

    Hastalık insan için bir tehdittir.

    Poaching is a constant threat to the crocodile species.

    Kaçak avlanma, timsah türleri için sürekli bir tehdittir.

    Threat (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, tehlikeli olabilecek, sorun çıkarma potansiyeli olan şeyleri ifade etmek için kullanılır.
    threat (n) : tehdit
    risk (n) : risk
    danger (n) : tehlike
    hazard (n) : tehlike
    menace (n) : tehdit


    Threat (n) Collocations

    address threat : tehdit üzerinde durmak
    constitute threat : tehdit oluşturmak
    counter threat : tehdide karşı koymak
    eliminate threat : tehdidi ortadan kaldırmak
    face threat : tehditle karşı karşıya olmak
    37 Örnek daha
    issue threat : tehdit etmek
    lift threat : tehdidi kaldırmak
    make threat : tehdit etmek
    pose threat : tehdit oluşturmak
    reduce threat : tehdidi azaltmak
    represent threat : tehdidi temsil etmek
    apparent threat : belirgin tehdit
    big threat : büyük tehdit
    constant threat : sürekli tehdit
    dangerous threat : tehlikeli tehdit
    deadly threat : ölümcül tehdit
    grave threat : ciddi tehdit
    great threat : büyük tehdit
    growing threat : artan/büyüyen tehdit
    immediate threat : anlık tehdit
    long-term threat : uzun vadeli tehdit
    major threat : büyük tehdit
    military threat : askeri tehdit, tehlike
    new threat : yeni tehdit
    possible threat : olası tehdit
    potential threat : potansiyel tehdit
    real threat : gerçek tehdit
    serious threat : ciddi tehdit
    significant threat : önemli tehdit
    terrible threat : korkunç tehdit
    violent threat : şiddet tehdidi
    explicit threat : açık tehdit
    external threat : dış tehdit
    environmental threat : çevresel tehdit
    perceived threat : algılanan tehdit
    carry out threat : tehdit etmek
    give in to threat : tehdide boyun eğmek
    see sth as a threat : bir şeyi bir tehdit olarak görmek
    a threat of famine : kıtlık tehdidi
    missile threat : füze tehdidi
    present threat : tehdit oluşturmak
    the threat of bankruptcy : iflas tehdidi
    Daha az gör

    Threat (n) Preposition Kullanımları

    threat to : …ya tehdit
    threat against : ...e karşı tehdit
    threat of : ... tehdidi
    under threat : tehdit altında
    threat from : ...dan tehdit