Laura unwittingly threw away the winning lottery ticket.
Laura farkında olmadan ikramiye çıkan piyango biletini çöpe attı.
In the US alone, people throw away 2.5 million plastic bottles per hour.
Yalnızca ABD'de insanlar saatte 2,5 milyon plastik şişeyi çöpe atıyor.
Don't throw away this magazine. I haven't read it yet.
Bu dergiyi atma. Henüz okumadım.
Over half the trash we throw away can be recycled.
Attığımız çöpün yarısından fazlası geri dönüştürülebilir.
Tickets shouldn't be thrown away as they may be checked.
Biletler kontrol edilebileceği için atılmamalıdır.
He threw away his chance of promotion.
Terfi şansını elinden kaçırdı.
You must take the exam, you can't throw away all that work!
Sınava girmelisin, bütün bu işleri heba edemezsin!