She is eager to speak to you.
Seninle konuşmak için can atıyor.
His ambition is to be a lawyer.
Onun tutkusu avukat olmak.
His job is to promote sales.
Görevi satışları arttırmak.
His large income enabled him to live in comfort.
Yüksek geliri onun rahat yaşamasını sağladı.
Leaders have agreed to meet annually.
Liderler her yıl bir araya gelmek için anlaştılar.
I forgot to take my bag with me when I got off the bus.
Otobüsten inerken çantamı yanıma almayı unuttum.
We went to England on holiday.
İngiltere'ye tatile gittik.
They will move to Boston next month.
Önümüzdeki ay Boston'a taşınacaklar.
Edward is nice to everybody.
Edward herkese iyi davranır.
He was transferred to the head office in Tokyo.
Tokyo'daki merkez ofise transfer edildi.
To my surprise, he failed the examination.
Beni şaşırtan şey, sınavda başarısız oldu.
To her horror, the man had a gun when he entered the room.
Onu korkutan şey, adam odaya girdiğinde bir silahı vardı.
To my knowledge, she hasn't married yet.
Bildiğim kadarıyla henüz evlenmedi.
I lent the car to my sister.
Arabayı kardeşime ödünç verdim.
Bone health is crucial to your overall health.
Kemik sağlığı genel sağlığınız için çok önemlidir.
Sleep is essential to your overall health.
Uyku, genel sağlığınız için çok önemlidir.
Bacteria and fungi are harmful to plants in many ways.
Bakteriler ve mantarlar bitkilere birçok yönden zararlıdır.
The Blue Nile is vital to the livelihood of the Egyptian people.
Mavi Nil, Mısır halkının geçimi için hayati öneme sahiptir.
Education is key to economic growth.
Eğitim, ekonomik büyüme için önemlidir.