tradition may remain
:
gelenek devam edebilir
tradition may say
:
gelenek söyleyebilir
tradition may survive
:
gelenek yaşayabilir
tradition may teach
:
gelenek öğretebilir
abandon tradition
:
geleneği terk etmek
become tradition
:
gelenek haline gelmek
break tradition
:
geleneği çiğnemek
buck tradition
:
geleneğe karşı gelmek
celebrate tradition
:
geleneği kutlamak
challenge tradition
:
geleneğe karşı çıkmak
cherish tradition
:
geleneği canlı tutmak
embody tradition
:
geleneği şekillendirmek
follow tradition
:
geleneği sürdürmek
preserve tradition
:
geleneği korumak
reject tradition
:
geleneği reddetmek
respect tradition
:
geleneğe saygı duymak
modernist tradition
:
modernist gelenek
academic tradition
:
akademik gelenek
age-old tradition
:
eski gelenek
ancient tradition
:
eski gelenek
classical tradition
:
klasik gelenek
cultural tradition
:
kültürel gelenek
historical tradition
:
tarihi gelenek
literary tradition
:
edebi gelenek
long tradition
:
eski gelenek
native tradition
:
yerli gelenek
oral tradition
:
sözlü gelenek
philosophical tradition
:
felsefi gelenek
political tradition
:
siyasi gelenek
religious tradition
:
dini gelenek
revolutionary tradition
:
devrimci gelenek
rich tradition
:
zengin gelenek
folk tradition
:
halk geleneği
dominant tradition
:
baskın gelenek
European tradition
:
Avrupa geleneği
distinguished tradition
:
seçkin gelenek
western tradition
:
batı geleneği
break with tradition
:
gelenekten bağını koparmak
go against tradition
:
geleneğe karşı çıkmak
tradition may date back
:
gelenek bir tarihe dayanabilir
Aboriginal tradition
:
Aborijin gelenek
Daha az gör