trial may involve
:
deney içerebilir
trial may open
:
duruşma başlayabilir
trial may proceed
:
duruşma devam edebilir
trial may resume
:
duruşma devam edebilir
trial may show
:
duruşma gösterebilir
trial may use
:
mahkeme kullanabilir
adjourn trial
:
duruşmayı ertelemek
attend trial
:
duruşmaya katılmak
await trial
:
duruşmayı beklemek
conduct trial
:
araştırma yapmak
have trial
:
deneme yapmak
clinical trial
:
klinik araştırma
criminal trial
:
ceza davası
human trial
:
insan deneyi
ongoing trial
:
devam eden dava/araştırma
fair trial
:
adil yargılama / yargılanma
full-scale trial
:
tam ölçekli deneme
double-blind trial
:
çift kör deneme
large-scale trial
:
büyük ölçekli deneme
carry out trial
:
deneme yapmak
put on trial
:
yargılanmak
vaccine trial
:
aşı denemesi
trial and error
:
deneme yanılma
Daha az gör