true essence
:
gerçek öz
true follower
:
gerçek takipçi
true friend
:
gerçek arkadaş/dost
true friendship
:
gerçek arkadaşlık/dostluk
true happiness
:
gerçek mutluluk
true identity
:
gerçek kimlik
true inspiration
:
gerçek ilham
true intention
:
gerçek niyet
true love
:
gerçek aşk
true meaning
:
gerçek anlam
true perspective
:
gerçek bakış açısı
true proposition
:
gerçek teklif
true purpose
:
gerçek amaç
true representation
:
gerçek temsil
true story
:
gerçek hikaye
true value
:
gerçek değer
come true
:
gerçekleşmek
hold true
:
geçerli olmak
literally true
:
kelimenin tam anlamıyla doğru
strictly true
:
kesinlikle doğru
partially true
:
kısmen doğru
particularly true
:
özellikle doğru
hardly true
:
hiç doğru değil
perfectly true
:
mükemmel derecede doğru
generally true
:
genellikle doğru
partly true
:
kısmen doğru
completely true
:
tamamen doğru
especially true
:
özellikle doğru
essentially true
:
gerçekten doğru
equally true
:
eşit derecede doğru
indisputably true
:
kesin olarak doğru
doubly true
:
iki bakımdan doğru
factually true
:
gerçeklere dayalı olarak doğru
unquestionably true
:
tartışmasız doğru
undeniably true
:
inkar edilemez şekilde doğru
totally true
:
tamamen doğru
technically true
:
teknik olarak doğru
surely true
:
kesinlikle doğru
really true
:
gerçekten doğru
objectively true
:
nesnel olarak doğru
obviously true
:
bariz bir şekilde doğru
largely true
:
büyük ölçüde doğru
indeed true
:
aslında doğru
definitely true
:
kesinlikle doğru
demonstrably true
:
gözle görülür şekilde doğru
almost true
:
neredeyse doğru
clearly true
:
açıkça doğru
basically true
:
temelde doğru
quite true
:
oldukça doğru
absolutely true
:
kesinlikle doğru
true-life story
:
gerçek hayat hikayesi
Daha az gör