Don't turn up the volume on the television, I'm trying to work here.
Televizyonun sesini açma, burada çalışmaya çalışıyorum.
They turned up the heat so high that I literally sweated in December.
Isıyı o kadar arttırdılar ki aralık ayında tam anlamıyla terledim.
Only one third of the members turned up at the meeting.
Toplantıya üyelerin sadece üçte biri geldi.
Police have failed to turn up any new evidence about the murder.
Polis cinayet hakkında yeni bir kanıt bulamadı.