ultimately fruitless
:
sonunda sonuçsuz
ultimately frustrating
:
sonunda sinir bozucu
ultimately futile
:
nihayetinde boşuna
ultimately impossible
:
nihayetinde imkânsız
ultimately inconclusive
:
sonunda sonuçsuz
ultimately irreconcilable
:
sonunda uzlaştırılamaz
ultimately pointless
:
sonunda anlamsız
ultimately responsible
:
nihai olarak sorumlu
ultimately successful
:
sonunda başarılı
ultimately suicidal
:
sonunda intihara meyilli
ultimately triumphant
:
sonunda muzaffer
ultimately uplifting
:
nihayetinde neşelendiren/moral verici
ultimately victorious
:
sonuçta galip
backfire ultimately
:
en sonunda olumsuz sonuçlanmak
benefit ultimately
:
nihayetinde faydalanmak
decide ultimately
:
nihayetinde karar vermek
defeat ultimately
:
nihayetinde yenmek
depend ultimately
:
nihayetinde bağlı olmak
derive ultimately
:
nihayetinde türetmek
descend ultimately
:
eninde sonunda inmek
destroy ultimately
:
nihayetinde yok etmek
determine ultimately
:
nihayetinde belirlemek
eliminate ultimately
:
nihayetinde ortadan kaldırmak
emerge ultimately
:
sonuçta ortaya çıkmak
fulfil ultimately
:
nihayetinde yerine getirmek
gain ultimately
:
nihayetinde kazanmak
improve ultimately
:
nihayetinde geliştirmek
lead ultimately
:
eninde sonunda öncülük yapmak
persuade ultimately
:
sonunda ikna etmek
prevail ultimately
:
sonunda yenmek
reject ultimately
:
nihayet reddetmek
replace ultimately
:
eninde sonunda değiştirmek
resolve ultimately
:
eninde sonunda çözmek
rest ultimately
:
nihayetinde dinlenmek
result ultimately
:
nihayetinde sonuçlanmak
ultimately succeed
:
sonunda başarılı olmak
succumb ultimately
:
sonunda yenilmek
translate ultimately
:
nihayet tercüme etmek
triumph ultimately
:
sonunda zafer kazanmak
undermine ultimately
:
nihayetinde zarar vermek
weaken ultimately
:
sonunda zayıflamak/gücünü kaybetmek
win ultimately
:
eninde sonunda kazanmak
Daha az gör