The little boy fell asleep under the tree.
Küçük çocuk ağacın altında uyuyakaldı.
Under the shade of a tree, she carried her hat under her arm.
Bir ağacın gölgesinde, şapkasını kolunun altında taşıdı.
The sample will be examined under a microscope in a laboratory.
Numune bir laboratuvarda mikroskop altında incelenecek.
I wish we could have met under better circumstances.
Keşke daha iyi şartlar altında tanışabilseydik.
The new library has been under construction since last year.
Yeni kütüphane geçen yıldan beri yapım aşamasında.
Children under thirteen years of age are not admitted to this swimming pool.
Bu yüzme havuzuna on üç yaşından küçük çocuklar kabul edilmemektedir.
Children under the age of 16 should not take aspirin.
16 yaşın altındaki çocuklar aspirin almamalıdır.