I had to start over when the knitting unravelled at the end of the row.
Sıra sonunda örgü çözülünce baştan başlamak zorunda kaldım.
She carefully unraveled the thread of the sweater.
Süveterin ipini dikkatlice çözdü.
Scientists continue to unravel the mysteries of human genes.
Bilim insanları, insan genlerinin gizemlerini çözmeye devam ediyor.
My mental health really started to unravel.
Akıl sağlığım gerçekten bozulmaya başladı.