Yükleniyor...
remzihoca online dersler

View ne demek?

View ne demek? View ne anlama gelir? View İngilizce örnek cümle. View eş anlamlıları.

    view (v)

    görmek

    düşünmek, (... olarak) saymak, kafasında olmak

    seyretmek

    izlemek, bakmak

    View (n) Collocations

    view art : sanatı görmek
    view clip : klibi/kısa gösterimi/filmi görmek
    view collection : koleksiyonu görmek
    view display : sergiyi görmek
    view document : belgeyi/bilgisayar dosyasını görmek
    25 Örnek daha
    view DVD : DVD'yi görmek/izlemek
    view exhibit : (tablo vb.) sergilenen eşya/parça, eseri görmek
    view file : dosyayı görmek/erişmek
    view film : filmi görmek/seyretmek
    view image : görüntüyü/resmi görmek
    view map : haritayı incelemek/görmek
    view movie : filmi görmek
    view page : (internette) sayfayı(a) görmek/erişmek
    view painting : resmi görmek
    view property : binayı/araziyi görmek
    view recording : kaydı görmek
    view replay : tekrarı/ yeniden gösterimi izlemek
    view site : siteyi(e) görüntülemek/erişmek
    view video : videoyu görmek
    view videotape : video kaseti görmek/izlemek
    view world : dünyayı görmek
    view cautiously : dikkatlice görmek
    view differently : farklı olarak görmek
    view favourably : uygun bir şekilde görmek
    view negatively : olumsuz olarak görmek
    view objectively : nesnel olarak/tarafsızca görmek
    view personally : şahsen görmek
    view positively : olumlu şekilde görmek
    view suspiciously : şüpheli şekilde görmek
    view unfavourably : olumsuz/elverişsiz olarak görmek
    Daha az gör

    View (n) Preposition Kullanımları

    view as : ...olarak görmek
    with a view to : ...mek için, ...mek amacıyla
    view (n)

    manzara

    görünüş, görünüm

    görüş

    düşünce, yargı, fikir

    View (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, manzara anlamında kullanılabilir.
    scene (n) : manzara, sahne
    view (n) : manzara, görüş
    scenery (n) : manzara, sahne dekoru
    panorama (n) : panorama, genel görünüm

    Bu kelimeler; bakmak, izlemek anlamında kullanılabilir.
    look (v) : bakmak, görünmek
    watch (v) : seyretmek, dikkatli olmak
    see (v) : görmek, ziyaret etmek, anlamak
    view (n) : manzara, görüş
    observe (v) : gözlemlemek, uymak (kural vb.)

    Bu kelimeler; birisi veya bir şey hakkındaki fikir, görüş, inanç anlamında kullanılabilir.
    opinion (n) : fikir
    belief (n) : inanç
    view (n) : manzara, görüş
    feeling (n) : duygu, his, görüş
    idea (n) : fikir
    notion (n) : kavram
    conviction (n) : sabıka, inanç
    sentiment (n) : düşünce, duygu
    viewpoint (n) : bakış açısı
    point of view (n) : bakış açısı, görüş


    View (n) Collocations

    view may change : görünüm değişebilir
    view may differ : bakış farklı olabilir
    view may prevail : bakış açısı hakim olabilir
    view may reflect : bakış yansıtabilir
    accept view : görüşü kabul etmek
    154 Örnek daha
    adopt view : görünüm benimsemek
    advance view : bakışı geliştirmek
    advocate view : görüşü savunmak
    affect view : görüşü etkilemek
    afford view : manzarayı görmek
    air view : görüntüyü yayınlamak
    alter view : görüşü değiştirmek
    articulate view : görüşü ifade etmek
    boast view : manzarayla övünmek
    broaden view : bakış açısını geliştirmek
    canvass view : fikri gözden geçirmek
    challenge view : fikre/görüşe meydan okumak
    change view : fikrini değiştirmek
    clarify view : görüşü açıklamak
    communicate view : görünümü iletişim
    confirm view : görüşü doğrulamak
    contradict view : görüşe ters düşmek/karşı çıkmak
    convey view : görüşünü aktarmak/iletmek
    corroborate view : görüşü desteklemek
    counter view : görüşe karşı çıkmak
    defend view : görüşü savunmak
    discuss view : görüşü tartışmak
    echo view : görüşü (söyleneni kabul ettiğini göstermek için) tekrar etmek
    embrace view : görüşü sorgusuz/sualsiz kabullenmek
    endorse view : görüşü onaylamak
    enjoy view : manzaraya sahip olmak
    espouse view : fikri desteklemek
    exchange view : görüş alışverişinde bulunmak
    explain view : görüşü açıklamak
    express view : görüşü ifade etmek
    get view : manzaraya ulaşmak
    give view : görüş vermek, fikir beyan etmek
    have view : görünüme/görüşe sahip olmak
    hold view : görüşe sahip olmak
    impose view : görüşü dayatmak/zorla kabul ettirmek
    modify view : görüşü değiştirmek
    obscure view : görüşü perdelemek
    offer view : manzara sunmak
    outline view : görüşün ana hatlarını açıklamak
    paint view : görünümü/manzarayı boyamak
    promote view : görüşü teşvik etmek
    provide view : manzara/görünüm sağlamak
    question view : görüşü sorgulamak
    reconsider view : görüşü yeniden gözden geçirmek
    reflect view : görüşünü yansıtmak
    refute view : görüşü yalanlamak
    reinforce view : görüşünü güçlendirmek
    reiterate view : görüşünü yinelemek/tekrar etmek
    reject view : görüşü reddetmek
    represent view : görüşü temsil etmek
    respect view : görüşe saygı duymak
    rethink view : görüşü yeniden düşünmek
    revise view : görüşünü yeniden gözden geçirmek
    shape view : görüşünü şekillendirmek/biçimlendirmek
    share view : görüşü paylaşmak
    state view : görüşü ifade etmek
    support view : görüşü desteklemek
    take view : görüş benimsemek
    voice view : görüşü söylemek
    front view : önden görünüş
    aerial view : havadan görüş
    alternative view : farklı (bir) bakış
    balanced view : dengeli görüş
    breathtaking view : nefes kesici manzara
    broad view : geniş görüş
    Christian view : Hristiyan görüş
    clear view : açık görüş
    close view : yakın bakış
    commanding view : komuta eden/hükmeden görüş
    comprehensive view : kapsamlı görüş
    conflicting view : çelişkili görüş
    Conservative view : muhafazakar/sağ görüşe sahip görüş
    contrary view : karşı görüş
    contrasting view : çelişen görüş
    conventional view : geleneksel görüş
    correct view : doğru görüş
    current view : mevcut görüş
    cynical view : sinsi/iyiliğe inanmayan görüş
    good view : iyi görüş
    hard-line view : katı görüş
    holistic view : bütünsel/ bütünü kapsayan bakış
    idealized view : idealleştirilmiş bakış/görüş
    informed view : bilgilendirilmiş/bilinçli/aydın görüş
    jaundiced view : kötümser görüş
    liberal view : geniş görüşlü/özgür düşünceli bakış
    long view : uzun görüş/bakış
    long-term view : uzun vadeli/dönemli/süreli görüş
    lovely view : güzel manzara
    magnificent view : muhteşem manzara
    moderate view : ılımlı görüş
    modern view : modern/çağdaş görüş
    myopic view : sağgörüsüz/ileriyi göremeyen bakış
    naive view : saf/basit görüş
    narrow view : dar görüş
    negative view : olumsuz görüş
    opposing view : karşıt görüş
    optimistic view : iyimser bakış
    panoramic view : kuş bakışı/genel manzara
    personal view : kişisel görüş
    pessimistic view : kötümser görüş
    philosophical view : felsefi görüş
    picturesque view : resmedilmeye değer manzara
    political view : siyasi görüş
    popular view : popüler/genel görüş
    positive view : olumlu görüş
    prevailing view : yaygın görüş
    progressive view : ilerici/yenilikçi görüş
    public view : halk/kamu görüşü
    radical view : radikal/aşırı/köktenci görüş
    reactionary view : gerici/irticai görüş
    realistic view : gerçekçi görünüm
    rear view : arka /arkadan görünüş
    religious view : dini görüş
    romantic view : romantik/ romantizme özgü görüş
    rosy view : çok olumlu görüş
    scenic view : güzel olan/görmeye değer manzara
    simplistic view : basit görüş
    spectacular view : muhteşem/şahane manzara
    splendid view : muhteşem manzara
    stereotypical view : basmakalıp görüş/fikir
    strong view : güçlü görüş
    stunning view : çok güzel manzara
    superb view : muhteşem/çok güzel manzara
    sweeping view : geniş/kapsamlı manzara
    traditional view : geleneksel görüş
    uninformed view : bilgisiz görüş
    uninterrupted view : kesintisiz görüş
    unorthodox view : alışılmışın dışında görüş
    wonderful view : harika görüş
    wrong view : yanlış görüş
    fine view : güzel/mükemmel manzara
    extreme view : aşırı/uç görüş
    general view : genel görüş
    dramatic view : çarpıcı/etkileyici görünüm/manzara
    distorted view : çarpık görüş
    divergent view : aykırı görüş
    expansive view : geniş manzara
    extremist view : aşırı uçta olan/aşırı görüş
    dissenting view : muhalif görüş
    favourable view : olumlu görüş
    forthright view : doğru/açık/samimi görüş
    unimpeded view : engelsiz görünüm/görüş
    unobstructed view : engellenmemiş görüş
    widely held view : geniş şekilde benimsenen/yaygın görüş
    bird's-eye view : kuş bakışı (manzara)
    differing view : farklı/ayrı görüş
    back view : arkadan görünüş
    overall view : genel görüş
    adhere to view : görüşe(ü) uymak/kabul etmek/katılmak
    agree with view : görüşe katılmak, görüşü paylaşmak
    come into view : görüş alanına girmek
    put forward view : görüş ileri sürmek
    considered view : her şeyi ile düşünülmüş görüş
    present a view : bir görüş sunmak
    Daha az gör

    View (n) Preposition Kullanımları

    view about : ...hakkında görüş
    view of : ...nın görünümü/görüşü
    in view of : ...den ötürü, … göz önünde tutarak
    view on : ... üzerine görüş