The nuclear reactor has a lot of hazardous waste.
Nükleer reaktörün birçok tehlikeli atığı vardır.
The aim of recycling is to turn waste products into usable materials.
Geri dönüşümün amacı, atık ürünleri kullanılabilir malzemelere dönüştürmektir.
I've wasted a lot of money on this car.
Bu arabaya çok para harcadım.
The employee wasted our time reporting a lot of irrelevant details.
Çalışan, birçok alakasız ayrıntıyı bildirerek zamanımızı boşa harcadı.
We waste about 40 percent of our food on its journey from the farm to our fork.
Yiyeceklerimizin yaklaşık yüzde 40'ını çiftlikten çatalımıza yolculukta israf ediyoruz.
Letting the water run while you brush your teeth is a waste of water.
Dişlerinizi fırçalarken suyun açık bırakmak, su israfıdır.
The conference was a waste of time, I didn't learn a thing.
Konferans zaman kaybıydı, hiçbir şey öğrenmedim.
The government is in charge of collecting waste.
Hükümet atık toplamaktan sorumludur.
The human body naturally filters harmful waste out of the blood through the kidneys.
İnsan vücudu doğal olarak zararlı atıkları böbreklerle kandan süzer.