take ... week
:
... hafta sürmek
last week
:
geçen hafta
busy week
:
yoğun hafta
coming week
:
önümüzdeki hafta
consecutive week
:
birbirini izleyen hafta
hard week
:
zorlu hafta
long week
:
uzun hafta
past week
:
geçen hafta
previous week
:
önceki hafta
quiet week
:
sessiz hafta
short week
:
kısa hafta
successive week
:
birbirini izleyen hafta
tough week
:
zorlu hafta
whole week
:
tüm hafta
working week
:
çalışma haftası
a full week
:
tam bir hafta
next week
:
gelecek hafta
entire week
:
tüm hafta
following week
:
sonraki hafta
week may go by
:
hafta geçebilir
once a week
:
haftada bir kez
a day of the week
:
haftanın bir günü
twice a week
:
haftada iki kez
three times a week
:
haftada üç kez
two days a week
:
haftada iki gün
three days a week
:
haftada üç gün
four days a week
:
haftada dört gün
five days a week
:
haftada beş gün
six days a week
:
haftada altı gün
seven days a week
:
haftada yedi gün
the other week
:
geçen hafta
the other day
:
geçenlerde
every other week
:
iki haftada bir
the weeks to come
:
gelecek haftalar
the week before last
:
geçen hafta değil ondan önceki hafta
the week after next
:
öbür hafta
week to week
:
haftadan haftaya
this week
:
bu hafta
a week ago
:
bir hafta önce
week after week
:
haftalarca
six-week-old baby
:
altı haftalık bebek
weeks of drought
:
haftalar süren kuraklık
six weeks pregnant
:
altı haftalık hamile
Daha az gör